KLASIZM NE DEMEK?
İçerisinde bulunduğumuz dönem ve tarih her ne kadar değişirse değişsin, klasizm anlayışı yapılan mimari uygulamaların tarihe bir baş kaldırısı olarak görülmekte ve tanımlanmaktadır. Bundan dolayı, klasik ve klasizm kavramlarının ayrımlarını irdelememiz son derece önemlidir. Aslında, klasizm Rönesans Dönemi’nde doğmuş olan önemli bir edebiyat akımıdır. Diğer bir deyişle, bu edebiyat akımını 1660 ekolü olarak veya kuralcılık olarak tanımlayabiliriz. Modern mimari başlıklı içerik yazımızda romantizm akımına değinmiştik. Kısaca hatırlatmamız gerekirse romantizm akımı, duyguları ve hayalleri ön planda tutmaktadır. Ancak klasizmde durum bambaşkadır. Çünkü klasizm aklı ve sağduyuyu merkeze koyar. Tam da bu yüzden romantizme inanan düşünürler ‘deha yürektedir’ derken, klasizmi benimseyen düşünürler deha akıldadır der. Buradan da anlaşılacağı üzere, romantizmin ana ve öncül hedefi klasizme karşı çıkmak olmuştur.
KLASIZM VE KURALCILIKKuralcılık anlayışını ilk defa duydum dediğinizi duyar gibiyiz. Bu yüzden sizler için kuralcılık ne demek ve kuralcılık ne anlama geliyor gibi çeşitli sorularınızı bu yazımızda elimizden geldiğince açıklamaya çalışacağız. Öte yandan, kuralcılık, dünyadaki bütün oluşumlarda yatan bir düzen olduğuna inanmaktadır. Kuralcılığı mümkün kılan da tam olarak bu düzendir. Bu düzen faktörü, olayların öngörülebilir bir hal almasını sağlamaktadır, ki bu da klasik mimari anlayışı için de kalıcı olma halini doğurmuştur. Tek bir örnekle size klasizm ve kuralcılık anlayışının ilişkisini size açıklamak isteriz. Örneğin bir kalemi yere düşürdüğünüzde yerçekimi kuvveti sebebi ile yere düşer. Ve yer çekimi kuvveti de bildiğiniz üzere düzenli bir olgudur. Dolayısı ile evren de bir kurala göre gelişir. Özetle, düzenli oluşumlar her zaman aynı şekilde gerçekleşir. Bu aynı olma hali ise klasizmi doğurur.
|
KLASIZM VE IDEALIZM
İdealizm de klasizmde tartışılması gereken bir diğer konudur. Çünki idealizm de tıpkı usçuluk yani akılcılık gibi gerçekliklere odaklanarak klasizme hizmet eder. İdealizm, bu hizmet etme durumu sırasında ise varoluşçuluk kavramına sığınır. Varoluşçular, idealistlerin gerçek dünyaya yeterince bağlanmadıklarını iddia ederken, soyut kavramlara çok fazla odaklandıklarını savunmaktadırlar. Öte yandan yine varoluşçular, idealistlerin gerçeklikten koptuklarına ve kendi küçük dünyalarında yaşadıklarına inanmaktadırlar. Yani tabi ki bu düşünce biçimi sadece bir hipotez olmakla birlikte doğruluk payı da olabilir. Ancak bu durumun her zaman böyle olmadığını da sizlere hatırlatmakta fayda görüyoruz. İdealistler pek ala gerçekliğe çok bağlı olabilmektedir. Hattayine idealistler, etraflarındaki dünya hakkında güçlü bir anlayışa sahip olabilmektedirler. İşte tam da bu yüzden idealizm, klasisizmin daimi bir parçasıdır. Çünkü, düşününce aslında idealizm de klasizm gibi hayatın gerçeklerine odaklanmamızı sağlamaktadır. Dahası, idealizm neyin gerçekten önemli olduğunu ve ne için çabalamamız gerektiğini anlamamıza yardımcı olur. İnternetten yaptığınız araştırmalar sonucunda idealizme yönelik bazı eleştiriler görebilirsiniz. Nispeten bu eleştiriler her ne kadar objektif olmasa da doğruluk payı olabilir. Ancak, bunun, klasik düşüncenin önemli bir parçası olduğuna inanıyoruz.